Tedarik Zinciri Süreçleri Dijital Dönüşüm İle Değiştiriyor
Firmalarımızda dijital dönüşüm yeni ürünler, süreçler ve hizmetler yaratıyor. Ancak bu yeni değişiklikleri sağlamak için şirketler, bilgilerini ve varlıklarını tedarik zinciri içindeki partnerleri ile paylaşmalıdır. Örneğin, dijitalleştirilmiş hizmetlerin datalarını, firmaların depo alanı, dağıtım ağları gibi fiziksel varlıkları paylaşması gerekebilir.
Bu da şirketlerin yeni tür iş birliklerini ve anlaşmalarını kolaylaştırmak için, tedarik zincirindeki diğer kuruluşlarla ilişkileri oluşturma ve yönetme biçimlerini değiştirmeleri gerektiği anlamına geliyor. Tedarik zinciri ilişkileri geliştirmekten sorumlu yöneticilerin, organizasyonel görevleri arasında işbirliğini, deneylerini ve güveni kolaylaştırmak için, sınırları aşan bir zihniyet benimsemeleri gerekecektir.
Bu tür iş birlikleri gerektiren bir tedarik zinciri süreci, talebi etkileyen yeni parametreleri belirlemek için satın alma modelleri hakkında gerçek zamanlı bilgileri kullanan, makine öğrenimine dayalı algoritmalar tarafından bilgilendirilmiş, işbirlikçi tahminleri gerektirir. Bu iş birliğinden tam olarak yararlanmak için şirketler, tedarikçiler ve müşterilerle daha derin etkileşimlere ihtiyaç duyarlar.
Yeni ilişkiler gerektirecek hizmetlere örnek olarak, şirketlerin varlık sahipliğinden, varlık paylaşımına geçmesini sağlayan, tedarik zincirinin çevikliğini ve esnekliğini artıran dijital araçlar ve platformlar verilebilir. Dijital dönüşüm şirketler arasındaki etkileşimlerin dinamiklerini değiştirecektir.
Küçük ve büyük perakendecilerin, restoranların veya çevrimiçi hizmetlerin, tedarikçilerin diğer müşterilerine son mil teslimatlarını tamamlamak için kendi teslimat platformunu kullanmalarına izin vermesi planlanabilir. Platform kullanıcıları, perakendecinin ulaşım ağına ve harici sürücülerine erişim olanağı kazanır. Platformdaki kuruluşlar, yeni verimlilikler elde etmek için çeşitli kullanıcı ekosisteminden yararlanabilir. Örneğin, platformda bu kadar çok teslimat rotası olduğu için, birden fazla şirket tarafından kullanılan rotalarda araç hacmını paylaşma fırsatları olabilir. Malların bu şekilde dağıtılması araç kullanımını iyileştirir ve nakliye maliyetini düşürür.
Yeni ilişkileri oluşturmaktan ve uygulamaktan sorumlu yöneticiler, alışılmadık iş yapma biçimlerine açık olmalıdır. Geleneksel olmayan fırsatların değerini belirleyebilmeli, en uygun ortakları bulabilmeli ve potansiyel riskleri en aza indirirken; yaratılan değeri en üst düzeye çıkaran anlaşmalar oluşturabilmelidirler. Bu, tedarik zincirlerini dijitalleştiren veya bunu yapmayı planlayan şirketlerin yeni roller ve destekleyici sistemler geliştirmesi gerektiği anlamına gelir. Yöneticilerin, yeni ilişkilerden yararlanmak için başka yolların keşfedilmesini teşvik etmesi gerekir
Dijitalleşme ve yarattığı kullanıcı toplulukları, şirketlerin sözleşme şartlarını yeni iş talepleriyle hızla yeniden düzenleyen sözleşme sistemleri geliştirmelerini sağlayabilir. Örneğin, dünya çapındaki lojistik operasyonlarına ilişkin görünürlük sağlamak için oluşturulan bulut tabanlı platformlarda, aynı zamanda dijital sözleşme sistemi de desteklenebilir. Sistem, sözleşmeleri dijital olarak depolar ve yönetir ve tedarikçileri ve müşterilerini içeren işlemleri gerçek zamanlı olarak izler. Teşvikler gibi sözleşme şartları, değişen piyasa koşullarına yanıt olarak hızla değiştirilebilir. Ayrıca sistem, tedarikçi performansını izlemek ve ortak operasyonların verimliliğini artırma fırsatlarını belirlemek için yapay zeka algoritmalarını kullanır. Bu fırsatlar hızla revize edilmiş sözleşme şartlarına çevrilebilir.
Dijital Dönüşüm yeni çağda temel değişim ajanları olacaktır. Dijital dönüşüme girmeyen şirketler yeni dünyada rekabet etmek için boş yere mücadele edeceklerdir.
Atilla Yıldıztekin